Topuk kemiği -calcaneus- dairesel bir yapıya sahiptir. Bence yerle temas halinde olarak bizi dünyaya bağlayan ayağımızın en önemli kemiğidir. Yürüme sırasında yere temas eden ilk bölge topuk kemiğindedir.
Topuk kemiği -calcaneus- dairesel bir yapıya sahiptir. Yerle temas halinde olarak bizi dünyaya bağlayan ayağımızın en önemli kemiğidir. Yürüme sırasında yere temas eden ilk bölge de topuk kemiğindedir. Bu temas sonrasında ileri hamlenin yarattığı ivme ile birlikte topuk kemiğinin yuvarlak olması sayesinde ayak üstünden öne doğru bir yuvarlanma hareketi oluşur. Bu yuvarlanma hareketi ile birlikte ayak yere temas eder ve yürüme devam eder. Yere temas etme sırasında, vücut ağırlığının tümü bir ayak üzerine aktarılır. Hareketin ivmesinden ve vücut ağırlığından dolayı, ayaktaki kemiklere direk mekanik bir yüklenme olmasın diye süspansiyon mekanizmasına sahip bir fasyal yapı ile korunur. Plantar Fasya diye tanımlanan bu yapı sayesinde; yuvarlanma hareketi sonrasında yerle yumuşak bir temas oluşur sonra vücut ağırlığından ötürü ayak çatısı hafifçe yere çöker ve sonra plantar fasyanın süspansiyon mekanizması sayesinde tekrar eski formuna döner. Ayak çatısının plantar fasya ve diğer yumuşak dokular sayesinde zarar görmeden hareketi bizim için çok önemlidir.
Yere ilk temas halinde ve ayağa yük verdiğiniz sırada artan ağrıların büyük bir kısmı Topuk dikeni ve/veya Plantar Fascitis den kaynaklanmaktadır. Bunlar dışında da birçok sebep/hastalık olabilir.
Topuk kemiği üzerinde yuvarlanma hareketine engel olacak biyo-mekanik problemler ve plantar fasyanın üzerine aşırı gerilim yaratacak vektörel problemler hastalık/yaralanma oluşturur.
– Ayak bileği burkulması sonrasında calcaneus da oluşan minimal kaymalar,
– Yere temas sırasında topuk vuruşu hareketindeki gecikme veya yanlış temas noktası,
– Gergin ve/veya bası altında kalmış siyatik sinir,
– Gastro cnemius ve soleus kaslarındaki imbalans/gerilim/stifness,
– Direk travma,
– Bacağın iç kısmındaki kaslarda oluşan gerginlik sonrasında plantar fasyaya aşırı yüklenme oluşması,
– Ayak bileği eklem hareket kısıtlılığı var ise ayağın yerle temasındaki yuvarlanma sonrası oluşan vektörel yükün plantar fasya üzerine gerilim yaratması,
– Ayak çatısında oluşabilecek kayma,
– Biyo-mekanik aks bozulması; her şeyde olduğu gibi burada da sebeplerden bir tanesi aks bozulmasıdır. Kalça eklemindeki hareket kaybı ayak bileği eklemine aşırı bir yüklenme oluşturabilir. Overuse (aşırı kullanım) tanımını herkes bilir, buna benzer bir tanım olan disuse oluşur yani yanlış kullanım. Yanlış kullanımın temel sebeplerinden biri biyo-mekanik yüklenme aksının bozulmasıdır.
– En önemli sebep aşırı yüklenmedir. Buna sebep kişinin stresi, kilosu olabileceği gibi; tekrarlayan hareketlerdeki ısrarlı hobileri de olabilir.
Bu ve benzeri sebeplerden ötürü, calcaneus yüklenmesi değişir ve plantar fasyanın gerilimi ve kontrol mekanizması etkilenir. Bu yüklenmeler sonucunda, calcaneus ve plantar fasya arasındaki uyum bozulur. Ancak ayağımıza olan yüklenmeye son veremeyiz, çünkü sürekli hareket halindeyiz ve mecburen yürüme sırasında yüklenme devam eder.
Yukarıdaki sebeplerden dolayı bir imbalans gelişirse, buna bağlı olarak plantar fasyanın calcaneusa yapıştığı noktada bir gerilim oluşturur.
1. Erken dönemde bu gerilim sonrasında ağrı, şişlik, enflamasyon ve hareket kaybı oluşur. Ancak biz yüklenmeye devam ettikçe o bölgede bir kemik çıkıntısı oluşmaya başlar. Kemik çıkıntısı oluştuktan sonra özellikle topuğun iç tarafına yüklenme sırasında ağrı artar.
2. Oluşan yaralanmaya ve biyo-mekanik yüklenme aksının bozulmasına bağlı olarak; hareket etme korkusu ve/veya hareket edebilmek için gelişen kompansasyon mekanizması (koruyucu bir süreçtir) sonucunda fonksiyon kaybı meydana gelir.
3. Ayaktan başlayan bu fonksiyon kaybı diz, kalça ve omurgaya doğru etki göstererek ilerleyebilir.
Erken dönemden itibaren tedavi olmakta fayda vardır. Bir uzman doktor tarafından teşhisiniz konulduktan sonra, topuk dikeni tedavisi olduğunuz süreçte mutlaka evde yapmanız gereken önerilerimi sıralayacak olursam: